TR EN
Weather °C
REZERVASYON
Giriş Tarihi
Gün
Oda
Yetişkin
Çocuk(0-6)
Çocuk(7-12)
İSTANBUL'U KEŞFEDİN
Müzeler

TOPKAPI SARAYI MÜZESİ

1478 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından inşa ettirilen Topkapı Sarayı, kendisinden 380 yıl sonra Sultan Abdülmecit tarafından inşa edilen Yıldız Sarayının inşasına kadar yönetim merkezi ve sultanların resmi ikamet yeriydi.

Zamanla Sultanların sarayı terk etmesine rağmen  bir çok saray görevlisi sarayda yaşamaya devam etmiştir.  Sultan ve ailesi her Ramazan ayında Kutsal Emanetler dairesi sahip olduğu önemden dolayı özel ilgi gösterirlerdi. Sultan Abdülmecid döneminde saray ilk kez ziyarete açılmıştr. Saray, Atatürk’ün emri ile 3 Nisan1924 yılında küçük bölgesel restorasyonlardan sonra Müze Müdürlüğüne ilhak edilerek resmi olarak açılmış oldu.

Salı günleri hariç her gün 09:00 ve 16:00 arası ziyarete açıktır.

AYASOFYA MÜZESİ

Ayasofya, sanat tarihi ve mimarisinde dünyanın yedi harikalarından biri olarak kabul edilir.  Yaşı ve ebatına rağmen günümüze kadar gelebilmiştir. Her uygarlık, Bakım ve onarımı büyük maliyetler ödemiştir. Fatih Sultan Mehmet  Istanbul’un 1453 yılındaki fethinden sonra , Ayasofyayı bir harabe olmaktan kurtarıp camiye dönüştürme emrini vermiştir. Payandalar 16. y.y’da zamanın önde gelen mimarlarından Mimar Sinan tarafından eklenmiştir. Fossati Kardeşler 19. y.y. ortalarında kubbeyi çelik ile güçlendirmiş ve müze 1930’lara kadar daha bir çok restorasyon  görmüştür. Ayasofya 916 yıl kilise 477 yıl cami olarak hizmet vermiştir. Atatürk 1934 yılında müzeye dönüşüm emrini vermiştir. Bizans ve Osmanlı mimarisi, Ayasofya’nın ülkenin en çok ziyaret edilen 3 müzesinden biri olmasını sağlamıştır.

Pazartesi günleri hariç hergün 09:30 – 16:30 saatleri arasında ziyarete açıktır.

SULTANAHMET CAMİİ

Sultanahmet Camii, 1609-1616 tarihleri arasında Sultan Ahmet tarafından yaptırılmış,  Mimar Sedefkar Mehmet Aga tarafindan inşa edilmiştir. Cami aynı zamanda, mavi İznik çinileri ve kubbeleri süsleyen mavi hatları sayesinde yabancılar tarafında  ‘Mavi Cami’ olarak da adlandırılır.  Ayasofya’nın 1934 yılında müzeye dönüştürülmesinin ardından Sultanahmet Cami,  camiler bünyesinde devasa  öneme sahip bir mekan halini aldı. Bitişik bina kompleksi ile Sultanahmet Cami İstanbul’un en geniş mimari yapısıdır. Mimari ve sanatsal açıdan en büyük özelliği 20 bin İznik çinisi ile süslenmiş olmasıdır. Çiniler, İbadethaneye yalınlık katan geleneksel sarı ve mavi çiçek motifleri bezenmiştir. Günışığı 260 penceresinden içeriye süzülür ve Diyarbakırlı Seyyid Kasım Gulbari tarafından hat sanatı ile süslenmiştir. Sultanahmet, Türkiye’de 6 minaresi olan ilk camidir.

 

KIZKULESİ

İstanbul’un simgelerinden biri olan Kızkulesi son yüzyılda, imajını koruması sayesinde turizm’e kazandırılmış, restaurant ve gözetleme balkonu ile hizmet vermektedir. 

Su, melankoli ve mitler gizemini taşıyan Kızkulesi İstanbul’un en romantik yerlerinden birisidir. Yıllardır söylenegelen bir efsanesi bulunuyor. Bu efsaneye göre, Kral’a, biricik kızının 18 yaşına geldiğinde bir yılan tarafından ısırılıp daha sonra öleceği söylenmiş.

Ve Kral, kızının hayatını korumak için denizin ortasına kule inşa ettirir, fakat yılan kuleye gönderilen bir üzüm sepetinin içinden çıkarak prensesi zehirler. Kaderden kaçılamayacağını ispat edercesine, Kız Kulesi 2500 yıllık tarihiyle gürültülü şehre nispet  sessiz bir şekilde  ziyaretçilerini ağırlamayı bekliyor.

 

AYA İRİNİ MÜZESİ

6. y.y’da inşa edilen kilise saray içerisinde bulunduğundan camiye dönüştürülemedi. Osmanlı’nın son dönemlerinde Yeniçerilerin cephaneliği olarak kullanılmıştır. Harbiye’ye taşınmadan önce Askeri Müze de burada bulunuyordu. Kilisenin içerisinde, Bizans kiliselerinin sembolü olan altın zemine yerleştirilmiş siyah bir hac var. Kilisenin arka kısmında bulunan ve bazı Bizans imparatorlarına ait lahitler arkeoloji müzesine taşınmıştır. Yapı ayrıca muhteşem akustik özelliği sayesinde bir çok müzik festivaline ev sahipliği yapmaktadır.



 

YEREBATAN SARNICI

Şehrin en büyük ve en muhteşem sarnıcıdır. Sarnıç girişi, Ayasofyanın batısındaki küçük binadan yapılır. Adeta bir sütun ormanını andıran tavan iç kısım tuğla ve kemelerle örtülmüştür. Bitişiğindeki bir  Bazilika sayesinde Bazilika Sarnıcı ismini almıştır. Civardaki saraylara su sağlamak amacıyla 1 Justinyanus (527-565) döneminde inşa edilmiştir. Sütunlar, düz ve korint stil  sütun başlığı olarak  dekore edilmiştir. 12 sıra 28 sütun olmak üzere toplam 336 sütun bulunmaktadır ve boyutları 170x70 metredir. Su seviyesi mevsimdeki değişiğe göre farklılık gösterirdi. Su doğu duvarında farklı düzeylerdeki borular aracılığıyla dağıtılırdı. Farklı su seviyelerinin bıraktığı izler sütunlar üzerinde görülebilir. 1984 yılındaki kapsamlı restorasyon çalışmasında, zemin 1 metrelik çamur tabakasından temizlenerek orijinal zemin tuğlaları ve Medusa Başı’nı simgeleyen mermer blokların görünmesi sağlanmıştır.

AZİZ ANTUAN KİLİSESİ

Aziz Antuan Kilisesi, İtalyan mimar Gulio Mongeri tarafından inşa edilmiş ve 1912 yılında açılmıştır.  İstanbul’daki en kalabalık Latin-Katolik kilisesidir. Aziz Antuan ve İsa Mesih’in tasvirleri bulunmaktadır. Kiliseyi ziyaret edenler arasında Müslüman Türkler de bulunmaktadır.